"Yarınki gazetede ne yazıyorsa, bugünkü gazetede de aşağı yukarı aynısı yazıyordur." — Mark Twain (Kurgusal)"

Çayla Hasbıhâl

yazı resim

Boğazın sularına vururken ayın şavkı.
Semaverle demliği dillere destan ettin.
Buğulu bakışlara işledin de kor aşkı.
Tutuşan sinelere özlemi mihman ettin.

Sinelere sen açtın buselik yaraları.
Seni yudumlamanın hayalini kurduk hep.
Kuruyan dudaklarda hasretin saraları.
Nemli gözlere sensin vuslat burcunda sebep.

Sudaki asalete gamzen olurken kakül.
Hayalleri süsledin nazlı bir ceren oldun.
Kömür gözde tutuştu cümle devran oldu kül.
İncecik bardaklara zarafet ile doldun.

Sırçadan köşkler kurdun kuruldun gönüllere.
Şiirde bazen dize çoğunlukla manaydın.
Rengini sebil ettin gurup vakti tüllere.
Seher deminde gözler seninle oldu aydın.

Düş kurduk sana dair semaverle demlikle.
İsli bir çaydanlığa kapılandık an be an.
Söz konusu sen isen meftunduk yarenlikle.
Senle anlam kazandı sıradan nice zaman.
23.08.2011 İ.K

KİTAP İZLERİ

Engereğin Gözü

Zülfü Livaneli

İktidarın Göz Kamaştıran Işığı ve Bir Hadımın Gözünden Saray Zülfü Livaneli’nin, okurunu XVII. yüzyıl Topkapı Sarayı'nın loş ve entrika dolu koridorlarına davet eden romanı "Engereğin
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön