sesten düşüp aklımın kıyısına bir kız
saçları dolamık
yüzü çimen
su sürüp belki'lerime
duygun bir bakma akarak kendimden
kendi yergin tenhalarına saklıyken kız
merhaba desem, eğrim silüetine
duyar mı?
kimliksiz bir yel kılığında değsem dudaklarına,
öpme! der mi?
susar mı yere değen gözleri
ayırdına varıp kendiliğinin
depresif
şifreli korkuları varken geçmişin
içimize çivilenen tin
bu çalınıp kaçılan kapılardaki gizem
bir yoğun buğu içinde
bu ayazlanan yalnızlık neden?
hüzün
dirimin ön yüzü mü?
gerçekten.
Trabzon, 18.09.1999
] ]