Çöllere Varıyorum Sana Varmadan

Bir sabah kalktım ve kum tanelerinden ev yaptım sana, hiç üşenmeden.. kum tanelerini cımbızla toplayıp, göz yaşlarımı da harcıma kattım mı rüzgar gelse de nafile.. üşümeyesin diye de yüreğimin alevli sıcaklığını verdim odalara.. gözlerimdeki umudu da al ışığın olsun hanene.. ben, bendekiyle yatinmesini de bilirim.. sen yeterki kaybolup gitme karanlıkta..

yazı resim

Bir sabah kalktım
ve kum tanelerinden
ev yaptım sana, hiç üşenmeden..
kum tanelerini cımbızla toplayıp,
göz yaşlarımı da harcıma kattım mı
rüzgar gelse de nafile..
üşümeyesin diye de yüreğimin
alevli sıcaklığını verdim odalara..
gözlerimdeki umudu da al
ışığın olsun hanene..
ben, bendekiyle yatinmesini de bilirim..
sen yeterki kaybolup gitme karanlıkta..
endişelenme aç da kalmazsın
sevgim erzağın olsun..
bulut da olurum,
susuz kalmazsın merak etme..
dokunmaya kıyamadığım
bukleli saçlarımı da perde yaparım pencerene..
sen her saçımı çekişinde
canım yansa da çıkarmam sesimi..
kulaklarına bir de türkü oldum mu
senden iyisi olmaz..
ha bir de renkli çakıl taşları
bırakıyorum evine..
çakıl taşı deyip de geçme..
her bir çakıl taşı buruk bir
sevdayı anlatır sana, masal gibi..
dinledikçe ağlar, göz yaşlarını da
kırmızı fularıma akıtırsın..
......
iki kişilik bir ev bu..
artık ben yetemiyorum içine..
sana verdikçe küçülüyor,
upufak oluyorum gözünde..
sonra da küçük bir kum tanesi olup
çöllere varıyorum sana varmadan,
kayboluyorum! !

28/11/2005 (y' ere'ne)

Başa Dön