"Yazmak, varoluşsal bir hapşırmadır; bazen kimse 'çok yaşa' demez, ama sonunda rahatlarsın." - Franz Kafka"

Eski Ahit 1

Kara sureler...

yazı resim

Mabedin kapısına kadar yürüdüm; ölümlüyüm bende bütün tanrılar kadar.
Derimin üstendeki işaretlerle büyüdüm,
Geçikmiş mektuplarda itiraf edilen suçlar kadar çelimsiz ve yer çekimsiz bedenimle...
Düşlerimde değiştirdim vezir ile şahın yerini.. yenildim.
Zar tutan bir piyonla karalerce seviştim/ mat.
Sayfalar biriktiridm diz notlarımdan, sardım.
Yeni akıtılmış yaralara...
Etimle ödeştim, sınadım aşkı ruhumda,
Serden vazgeçtim sana vardım.

Mabedin kapısına kadar yürüdüm; ses kadar tövbeyim.
Yankım günah.
Irmakların denize vardığı yerde emdim.
Yağmurdan ıslanmış kazağımın bilkelerini...
Artık hiç bir su temizleyemez dilimi.
Ak sen, yatağın bir vaha çöllerime.
Mabedin kapısa kadar yürüdüm; kanatlarım döküldü iklimden iklime.
İliklerime kadar çektim civayı,
Ciğerlerimde oksijen yanıklarıyla yaktım otlarımı.
Topuklarımı nadasa bıraktım.
Gelebileceğim kadar geldim sana...

KİTAP İZLERİ

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu

Peyami Safa

Acının ve Istırabın Edebiyatı Peyami Safa'nın "Dokuzuncu Har-iciye Koğuşu", hastalığın pençesindeki insan ruhunun zamana meydan okuyan bir keşfi olmaya devam ediyor. Edebiyatın en temel işlevlerinden
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön