Günümüzden uzun yıllar önce Doğu'daki merkezi siyasal örgütlere karşılık,Batı'da feodal siyasal yapılar vardı. Günümüzde de bu yapılanmaların sebep olduğu sonuçları görüyoruz. Batı'da varolan çoğulcu yönetim uzun dönemde özgürlükleri geliştirmiştir. Bunun yanında,tek bir kültürek yapılanma aksine,kültürel çeşitliliğin zenginliği söz konusudur. Bu açıdan Batı kültürüne milliyetçi duygularla 'emperyalizme hizmet etmemek adına' sırt çevirmek yerine;bu çeşitliliğin 'evrensel kültür' olduğunu gözönünde bulundurarak değerlendirme yapmalıyız. Sinoplu bir babanın oğlu olarak doğan filozof Diogenes'in nerelisin sorusuna verdiği "Evrenkentliyim" yanıtını bu noktada vurgulamak gerekir.
Batı'nın sahip olduğu bu kültürel çeşitlilik ve olgunluğun kaynakları Dünya'nın her tarafından beslenmiştir. Avrupa ile Asya arasında bir köprü durumunda olan Türkiye de bu kültüre zenginlik katmıştır. Ancak,günümüzde birçok biliminsanına,yazarına,sanatçısına sahip çıkmayan bir toplum içindeyiz. Bu noktada Batı kültürü ile Batı emperyalizmi arasında dikkat edilmesi gereken ayrımlar vardır. Milliyetçi duygulara kapılıp kendimizi dışarıya kapatmak değil ilerlemek;kendi farkındalığımıza vararak 'evrensel kültür'den yararlanmayı bilmektir ilerlemek. Batı emperyalizmine en başta Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Atatürk karşı çıkmış ve mücadele etmiştir. Buna karşın Batı kültürünü 'evrensel kültür' olarak görmüş ve faydalanmamız gerektiğini vurgulamıştır.
"Bugün hiç kimse,bütün çağların kültürüne,bütün ulusların uygarlığına açılmadan,gerçekten evrensel bir hümanizmanın gerçekleşmesine herhangi bir katkıda bulunamaz." Roger Garaudy