yazmak istiyorum. neyi kimi hangi vakti... şart koşmuyorum kendime.. elim kalbimden hangi nehir boyuna akarsa oraya silgisiz basacağım kalemi...
anne şefkatini mi özledim,, baba güvenini veya canan omzunu... kaos ortamından kurtarmaya çalışıyorum hayatı.. ve biliyorum ne kadar çırpınırsam o kadar batacak yürek en derinlere.. en derin ayrılıkları sığ edecek kendine.. özleyecek üstünde durdukça.. ve çığ olacak hasretler,, yüreğin dalı kaldıramayacak zamansız ayrılıkları.. susmalı mı? devam mı denmeli kalınan demli çaydan.. bir sigara yakıp dur diyorum..
ey hayat dur!!! yorgun düştüm..
annenm uyuyor, babam düşünceler içinde.. sevgili ne yapmakta, nereye gitmekte yüreği.. en çok yorgunluğumun nedeni tek kişi yaşayamamaktan kaynaklı... değil mi ki en sevilenler hayatın yokuşunda destek yolcuya... somut destekler yüreğe hasret diker!!
özledim.. denizi annemi babamı ablamı.. ve hiç olmayan seni... nefes alışını özledim yanımda.. evet sadece bunu...
ne kadar da yalnız kaldım.. ve ne kadar kalabalığım... anne seni özledim... sonsuz şeffkatini.. sevgini hiç kaybolmayan, karşılıksız çıkarsız.. bırakma beni.. yorgunum... kimse sen gibi sevmiyor. kimse senin elin gibi dokunmuyor ruhuma.. anlamıyor kimse annem..