Ey Kızılırmak ! / Eyle Merhamet .....

Biliyorsun ki ; / “ Ekmek olmak için / Önce buğday olmak gerek. ” / Buğdaya su / suya yatak / O yatağa / Bir Kızılırmak gerek. / /

yazı resim

Ey hep coşkun / hep şen şakrak
Bir aslan gibi kükreyerek
Karadeniz’e koşan deli bozuk!...
Ferman dinlemez / dur - durak bilmez
Başına buyruk Kızılırmak!

Artık
Öyle / yıllardır
Bana uzak topraklarda akmayı
Aynı tezgâhta mekik dokumayı bırak!
Kıs sesini / kulak ver bir yol
Söyleyeceklerim var sana
Dinle bak!

Umarsız dertler otağıyım ben
Anadolu kadınıyım / çilekeş.
Bedenim - acılardan - yorgun
Ellerim parça parça
Gözlerim yaşlı ama
Toprağım kurak.

Sen ki
Hiç yansıtmadın sularında göklerimi
Hep aynı toprakları kucaklayıp
Aynı yatakta koştun denizlerine.
Yüreği yanık bağrıma
Dokunmadın bir kez,
Hararetini söndürmedin tarlalarımın.
Sormadın ben nerdeyim
Mekânım hangi gurbet / hayırsız!
Bilmezsin
Umudumu ektiğim hangi toprak.

Kurtul zalim bentlerinden
Yık barajları
Bırak / dökülsün suların kuraklığıma.
Görmez misin
Boynu nasıl bükük başaklarımın / bir suçlu gibi,
Tarlalarım suya hasret
Her yanım çorak.

Üstelik,
Taşıdığım bu yürek - ki kocaman -
Yangınlarda yıllardır / özlemlerde.
Yare hasretliğim yetmezmiş gibi
Anadan ayrıyım / sıladan ayrı,
Eleyip belediğim
Bakmalara bile kıyamadığım canlarım
Uçup gitti ellerimden
Veda bile etmeden.

Buralarda
Ne bir dost yüzü görür gözlerim
Ne bedenim / sadık bir yar kucağı .
“ Anne ” diyen öpülesi ağızları özledim!
“ Yavrum ” diye seslenmeye hasretim çoktan.
Alın yazımda yalnızlık
Avuçlarımda özlem var.
Kanımda ateşler / adam boyu
Yan / yanabildiğin kadar...

Bil ki / ancak
Seninle söndürebilirim ateşlerimi
Hasretlerimi indiririm sularına,
Acılarım harareti azalır belki.
Dökerim içimi yatağına
Türküler söylerim / ağlayarak.

Haydi davran!
Kalk ayağa!
Değiştir şu yatağını
İşte kürek sana / işte kazma.
Gelirken / bana,
Getir beraberinde / yittiklerimi
Ölüme / yıllara kurban verdiklerimi...

Dokuz ay kabuğumun altında kıpırdaşan,
Açmadan / hazanlarda yitirdiğim tomurcuklarımı
Çiçeklendirmeni isterim senden,
Ak sütüyle yekindiğim
Teselli pınarım Anadolu kadınını isterim.
Ha ! Bir de - unutmadan -
Düğmelerimi yalnız kendisine çözdüğüm,
Ellerimin kınası henüz solmamışken
Kara topraklara gömdüğüm
Yiğidimi isterim / utanarak.

Kulak ver sesime / çılgın!
Yurdumun yaramaz / mağrur çocuğu
İnadı bırak!
Haydi!
Merhamet eyle
Çevir sularını topraklarıma.
Bak / ekinlerimin gözü yolda
Seni bekliyor değirmenlerim.
Biliyorsun ki ;
“ Ekmek olmak için
Önce buğday olmak gerek. ”
Buğdaya su / suya yatak
O yatağa
Bir Kızılırmak gerek.

Dolman için
İşte sana susuz yürek / yaralı,
Yuman için
İşte - çözülmez – dert yumağı.
Akman için
İşte uçsuz bucaksız bir ova
Kurak mı kurak.
Yetsin artık!
Yıllardır / – yer doymaz - Karadeniz içmekte seni.
Kurtul zincirlerinden / çöz düğümleri,
Bir kerecik yüreğime ak Kızılırmak !

Başa Dön