FRANKENSTEIN ROMANI BİZE NEYİ ANLATIYOR?
Mary Shelley’nin “Frankenstein ya da Modern Prometheus” adlı romanı, yüzeyde bilimsel bir deha ile yaratımın etik sınırlarını sorgulayan bir gotik korku hikâyesi gibi görünse de; derinlemesine incelendiğinde mistik, ezoterik ve simyasal temalarla örülü son derece sembolik bir eserdir.
Romanı ezoterik ve mistik düzeyde, semboller ve öğretiler açısından birlikte analiz edelim:
🔱 1. “Modern Prometheus” – Tanrısal Bilginin Çalınışı
Romanın alt başlığı Modern Prometheus”tur.
Prometheus, Yunan mitolojisinde tanrılardan ateşi çalıp insanlara veren, yani ilahi bilgiyi (ışığı, gnosis’i) ölümlülere ulaştıran figürdür.
Victor Frankenstein da benzer şekilde ölü bedene yaşam vererek Tanrı’nın yaratma sırrına müdahale eder. Bu, ezoterik anlamda “Tanrısal sırların perdesini aralama” çabasıdır.
Ateş = Bilgi = Işık = Bilincin Uyanışı
Victor’un eylemi, insanlığın karanlığında bir ışık yakmak ister; ama bu ışık (gnosis) kontrolsüzdür. Ezoterik öğretilerde “ışıkla yanmak” tehlikesi vardır. Bilgiyi henüz arınmadan almak, ruhsal dengesizliğe yol açar. Bu da Victor’un trajedisidir: “Işığı çalar, ama onu taşıyamaz.”
🧬 2. Frankenstein ve Simya (Alşimi) İlişkisi
Romanın özünde simyasal yaratım (alşimik opus) süreci yatar.
Victor’un laboratuvarı bir “simya atölyesi”dir; ölümün içinden yaşamı çıkarmaya çalışır.
Bu, “Nigredo → Albedo → Rubedo” aşamalarını andırır:
- Nigredo (kararma): Ölüm, çürüme, maddenin çözülmesi — mezarlıklardan toplanan organlar.
- Albedo (aydınlanma): Ruhun beyazlaşması, saflaşma — Victor’un “Tanrı’yı bulma arzusu”.
- Rubedo (kızarma): Tanrısal birleşme, “filozof taşı”nın doğuşu — yaratığın canlanma anı.
Ancak Frankenstein bu süreci içsel dönüşümle değil, dışsal teknik bilgiyle tamamlamaya kalkar.
Simyada asıl amaç kendini dönüştürmektir, maddeyi değil.
Bu yüzden yaratığı bir “ruh” taşıyamaz: can vardır ama bilinç yoktur.
🕯️ 3. Yaratık = Gölge Arketipi (Carl Jung ve Ezoterik Ruhbilim)
Ezoterik psikoloji açısından “yaratık”, Victor’un bastırılmış gölgesidir.
Yani Tanrısal olmaya çalışan insanın kendi karanlığıyla yüzleşmesidir.
Victor: Bilgi, kontrol, zihin (logos)
Yaratık: Kaos, duygular, bilinçaltı (eros)
Ruhsal anlamda Victor, kendi gölgesini dışsallaştırır ve ondan kaçar.
Bu, Hermetik öğretilerdeki “gölgeyle bütünleşme” dersini hatırlatır:
Kendini bilmeyen, kendi karanlığını yaratır. “Yarattığım şey, aslında kendimin bir yansımasıydı.”
Bu cümle, tüm ezoterik metinlerin özünü taşır:
Yaratıcı, kendi suretinde yaratır. Ama eğer yaratıcı dengede değilse, yaratım da canavarlaşır.
🌒 4. Ruhsuz Yaratım – Ezoterik Uyarı
Frankenstein’ın hatası, yaratım sürecinde Tanrısal Ruh’u(ya da kabalistik anlamda Neshamah’ı hesaba katmamasıdır. O, biçimi (formu) yaratır ama öz (ruhu) veremez.
Bu, Kabalistik “Ağaç”ta Tiferet’e ulaşmadan yapılan yaratım gibidir — dengesiz, tek taraflı ve karanlık bir tezahür. Kabalistik açıdan Victor’un yaratığı, Qliphothik enerjiye (kabuklara, dengesiz güçlere) örnektir. Hayat ağacının ters yüzü olan “ölü kabukların dünyasında” var olur.
🔮 5. Gnostik Okuma: Tanrı, İnsan ve Yaratık Üçgeni
Gnostisizmde Tanrı, mükemmel ışık kaynağıdır; Demiurgos ise kusurlu yaratıcıdır.
Victor, Demiurgos’un temsilidir: Tanrısal yaratım gücünü taklit eden ama eksik bir varlık.
Tanrı = Mutlak Yaratıcı
Victor = Sahte Tanrı (Demiurgos)
Yaratık = Düşmüş Ruh (İlahi Kıvılcım, acı içinde)
Yaratığın sürekli olarak “Yaratıcım neden beni terk etti?” diye sorması, aslında insanın Tanrı’dan kopuşunun alegorisidir. Bu, gnostik mitin bir yansımasıdır. “Tanrı beni yarattı ama neden beni bu acıya terk etti?”
⚖️ 6. Hermetik Denge ve Ruhsal Sonuç
Hermetik ilkelerden biri “Yukarıda nasılsa aşağıda da öyledir” der.
Victor, “yukarıyı” (Tanrısal düzeni) anlamadan “aşağıyı” (maddeyi) manipüle eder.Bu dengesizlik, sonunda hem kendisini hem de yaratığını yok eder.
Romanın sonunda kuzey kutbuna yolculuk, sembolik olarak “kutup ışığına”, yani tanrısal bilince geri dönüşü temsil eder.
Ancak Victor oraya ölümle ulaşır — çünkü ışığa saflaşmayan ve arınmayan bir ruhla yaklaşmıştır.
Ezoterik Sonuç
Frankenstein, insanın Tanrısal sırları ele geçirme arzusunun bir uyarısıdır. Bu uyarı hem simyasal hem de ruhsal düzeydedir. Tanrısal bilgiye ulaşmak isteyen, önce kendi gölgesini dönüştürmelidir. Yaratım, sadece teknik değil, kutsal bir eylemdir.İlahi ışık, sadece kalp saflaştığında taşınabilir. Romandaki baş karakter olan Victor’un trajedisi, insanlığın kadim trajedisidir. “Tanrı olmak isterken, kendini karanlığa mahkûm eder.”
Not: Romanın sinemaya uyarlandığı son yapım, Oscarlı yönetmen Guillermo del Toro imzasıyla Netflix'de 7 Kasım'da gösterime giriyor. 1994 yapımı olan başka bir sinema versiyonunda da Robert De Nero'nun usta oyunculuğuna şahit olmuştuk.
