zeytin cömerti sevda ertesinde
gökçe gülüşle yitip giden
yoğun ve yorgun bir sesim
gecenin güvertesinde
gözlerini silemedim güncemden
çarpıyor içimde
yokluğun yokluğuna
boşaltıyor sancısını bulutlar
pıhtılaşan zamana
dudak izim bir demet şiir
dudaklarında erguvan sağanağı
ama 'ne sen anladın beni
ne de bu şehir' (*)
uslanmalı paletimde renkler
atmalıyım fırçayı elimden
düşleri başkaları boyasın
bana gece mavisi yeter
(*) 'ne sen anladın beni, ne de bu şehir' Y.Odabaşı