Demli bir çay kekreliğinde an.
Vazoda yalnız bir gül.
Gecenin siyahında erir gönül.
Kan sızar rüyasından yıldızların.
Gül hüznün eskimeyen öyküsüdür.
Yaprağına düşen özlem, şebnem olur.
Duyanların yürekleri burkulur.
Seheri bekler lâl dil.
Gam düşer bahtına yalnızların.
Yüreklere değer gülün tebessümü.
Yaraya tuz eker gece.
Emer diken aşkın özsuyunu.
Hüznü katmerleşir ceren kızların.
Gül işkillenir ilk akşamdan.
Bir beste çalınır hüzzamdan.
Gecenin koynunda titrer şamdan.
Uyku girmez gözüne gökte ayın.
Remzi olur gece hicranların.
Ankara,08.04.2008 İbrahim KİLİK