Mermerli bir sofadan girilir
Küçüktür amma, deniz görürdü bizim ev.
Pencere dipleri çiçeklidir
bir sürü saksı içinde
Bazen sabaha dek terasta oturulur,
Yakamozlar seyredilir hüzünle.
Taş plak eski bir nâme çalar,
her seferinde ayrı ses tonu ile.
Gece yada gündüz fark etmez;
aydınlıktır içi
Hava serinse şömine yakılır mecburen
Yankısı tavandan seyredilir.
Ateş karşısında oyunlar oynanır,
kuralları her seferinde değişen.
Martıların gevezelikleri arasında
yudumlanır her kadeh, bin neşe içinde
Vesaire, vesaire....
Daha nice güzel yanı vardır
anlatamadığım
her neyse işte!
Yıllar var ki ben o eve gitmedim
Yıllar var ki gönlüm görmek istemedi
Yitirilmiş sevdalarımı
bir küçük ev içinde.
Geçmiş Zaman Olurki...
Geçmişimde bir ev vardı. Nasıl anlatmalı acep...