Ellerime bakıyorum, ilk kez parmak uçlarımdan akıyor mutluluk. Avuç içlerimi ise tüm hayallerimle kirlettim. Hepsini renk renk saklıyorum. Yaşıyorum ben, içimden geldiği gibi yaşıyorum. Her günün sonu intihar gibi,intihar dolu ama doğuyoruz işte her yeni güne. Ölüm ve doğum acısını hissetmemek için uyumuyorum, onca zaman sonra elimde tuttuğum mutluluğu kendi ellerimde tanrıya teslim edeyim diye. Her saniye ilerledikçe alışık olduğum acıları da katıyorum renklerime. Onlar daha keskin ve sertler. Ben ise dönüp eskilere bakıyorum, eski yollara, insanlara, duvarlara. İçimde susturamadığım duygular var. Kin, hırs, öfke ve daha adını koyamadığım farklı şeyler...
Beklediğim mutluluğu, son günlerimde sahip oldum ve bir günah gibi herkesten sakladığım sırlarımla yitirmekten çok korkuyorum. O lanet yargılarınızdan kurtulup, dünyaya ait edindiğim mutlulukları cebime koyup gitmek istiyorum.
Biliyorum konuşuyorsunuz, iyi bir insan olmadığımı düşünüyorsunuz, biliyorum ama anlattığımda tüm insanlığa ağır gelecek yaralar taşıyorum bedenimde.
Yapmakta geciktiğim şeyler oldu. Düşmanlar edindim, dostlar edindim, hayatıma giren her insan bana bir şeyler kattı ama kattıkları kadar da alıp götürdüler benliğimden. Kalmadı benden bir parça daha, bölündüm gittim. Şimdi ise bulduğumu düşünüyorum fakat flu gibiyim, eski görüntümü kaybettim.
Zirvedeyim zannediyorum kendimi ama bir uçurumdan aşağıya düşmek üzereyim hızla. Kimse beni o uçurumdan itmeden, kendi irademle atlamak istiyorum. Her zaman olduğu gibi insanların kin ve ya nefret cinayetlerine kurban gitmektense kendi isteğimle çekip gideceğim. Tanrıya kirli ellerimle teslim edeceğim mutluluklarımı. Hak ettiklerimi, son günümde verdiği için teşekkür edeceğim. Devamı size kalmış...
Herkes beni hatırlasın demem ama beni tanıyanlara güzel şeyler bıraktım. Anılarımı acılarımı, hatta plastik bir tüp içinde saçlarımı bile bıraktım.
Ya ben bu dünyaya fazla geldim ya da ruhum yaşamak için çok yaşlı ve zavallı.
Hep dediğim gibi işte, bilmiyorum. Buraları bu sefer hakikaten bırakıp gideceğim, mutlu gideceğim. Sırlarımı da ardımda götüreceğim....
Kimse yaşamak için geç kalmasın. Hayallerini, hep edindiği acılara katmasın. Pes etmesin kimse.
Şimdi bilmediğim bir evde varoluşumun sancısıyla oturmuş son sigaralarımı içiyorum. Gün aydınlansın, vedalarımı edeceğim ve gideceğim.
Elveda son gecem...
"Benden bir ruhsuz yaratmayı nasıl başardınız?"