Ruhumun toprağında
Umudun çapasını vururken
Nem derinliğinden aksederek
İç haykırışlarımı kucaklıyordu
Taş toprak yaprak ayak
Her biri çare adına yumak
Arınmak baharla barışık olmak
Hazan içinde hüzünle buluşmak
Canı veren kalbi ihsan eden
Sevgileri yeşerten güzeli öğreten
Bir aşk ile seyri âlemi temaşa eden
Seni beni bilen yaşatmak için var eden
Sen ki ruhi ikliminde
Ne değerler bulunan abitken
Merak mübelliği olan bir zahitken
Rahmetin sebebi hikmeti mükellefiydin
Ne yıldız ne gece ne de ay
Billahi sensiz kapkaranlık dolunay
Ey gülizar ey nesebi celilim olan can
Yese kapılma toprak olacaktır kurutan
Nereye girsen hasretim
Kendi meşrebimle bedelleşirim
Merak ederim bir hayrete girerim
Sevgiyi bir yitik misali arayan divaneyim
Ne kadar kahkaha atsam
Birde dönüp melalime uzansam
Hıçkırıklarımı kime anlatsam kalsam
Anlaşılmaz biçareliğimi hücreme katsam