bir gül koydu etle kemik arasına
müzik kutusunda sakladığım gözleriniz
gülüşünüz çingene eteği açılırken gamzelerinizde
tutkunun kristal hali eflatuni islak
alıp başımı giderim sevda dağlarına
yaşlanmış anıları budasa da zaman
süt umut sürgün gün ışığında
süt umut çırılçıplak
say ki yine göl mevsimindeyiz
gidip geliyoruz tenle hancer ucu arasında
terliyorum madam terliyorsunuz
çayır kokuyor yonca kokuyor terlerimiz
giysileri zorluyor koku
öpsem terinizden... ah bir öpsem...
- öpüşlerimin taşra toyluğuna aldırmadan -
dudaklarınızda mineçiçekleri patlayacak
tadı uzun sürmüş o yazdan kalan
umudun koparılıp koparılıp da atılışıydı
bir papatyanın taç yapraklarından
ve yılkı atları damarlarımda
- ki sen damarlarımı zorlayan vahşi kısrak -
yağız sevdam / belleğindeki kirli fotoğraf
gecelerine türküler söyleyecek
rüzgarlarına adlar takacak
surları dışında kaldığım gözlerinizi
unutmam olası değil / unutamadım
kadeh kadeh şarap... balıkçı şarkıları - napoliten -
-platonik serüvencisiniz belki / belki aşk -
seçeneksiz kaldığım geceler tanık
hızar sesleri beni bulmadan
yürüyelim aşka / hızla yürüyelim madam
yoksa gözleriniz felaketim olacak