"Yazdıklarımın okunması için, önce okunması gerekenlerin yazılması gerekir. Ne ironi!" - Umberto Eco"

Güneşi Yuyan Gözyaşları

yazı resim

kalem elimde değil pençemde artık
bulutsuz gökyüzünde şimşek misâli
kaçakçı kamyonlarının titrek farları
zekâ gibi

kör bıçakla kesilmeye çalışılan kurbanlar
zımparalıyor kelimeleri
kızgın saca dökülen kelimeler
buharlaşıyor hayâllerim
mendebur şehrin firavun asfaltında
kıyamete muştu taşıyor
saman sayfalara yazılmış şiirler

yedi kat yerin altından
mitos canavarları diş biliyor
gümbet-i devvârdaki nemli düşüncelere
üşüşüyor ebâbil kuşları
bombaları ki her biri bir evren
en soylu kureyş'in hali
ve çöl kuzgunları şimdi
ceset sömürüyor pırlanta dükkanında

balıklar sudan tiksiniyor
eğreltilerin boynu bükük
küfürler fethetti ay'ı güneş sırada gibi
delip geçiyor dünyayı ekvatora ters
ve bir zamandan beri
sükûtun en anlamsızı abanmıştı yüreğimin üstüne
bezm-i elesti bilmediğimden

KİTAP İZLERİ

Öyle miymiş?

Şule Gürbüz

Şule Gürbüz’ün Zaman ve Anlam Arasındaki Yankısı Bir kitabı roman yapan nedir? Belirli bir olay örgüsü, gelişen karakterler, diyaloglar mı? Şule Gürbüz’ün “Öyle miymiş?” adlı
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön