*yalnızlığımın
tekil boyutuydu yaşadığım
saraydaki kalabalık kesmez
nafiledir soytarın / uğraşmasın
yarılan kayalar kadar çaresiz
boş sahiller kadar pervasızım
mahrem zenci cariyenim ben
loş ve izbe odalardaki gaz lambaları
küsmüş siyah yüzüme ...../ ki
yıldızlar benden karanlık
uzun koridorlarında haremin
kahkahalarımı hiç duymadın
çık gel geceleri / odama Afrika'yı astım
maskele duygularını / iki cihan sultanısın
her gelişinde yüreğini ele veriyor
mağrur gözlerindeki şehevi parıltın
yenilmez orduların senin olsun
zaptet tüm kalelerini dünyanın
inkar etme nafiledir kaçışın bu gece
ipek elbiselerinden soyun gel
bahtı zenci bir aşktır bırakacağın...*