"Sabah 05:00'te uyanıp yazanlar ya dahi ya da delidir. Ben dahi olmadığımı bildiğime göre..." – Dorothy Parker"

Hayat İstasyonu

Makinist olanca kuvveti ile sireni asılırken; istasyon şefi ise etrafı kolaçan ediyordu, hayat istasyonunda kalan yolcu var mı diye. Sonra ölüm hızıyla hareket etti tren…

yazı resim

...Tüm yaşayanlara

Makinist olanca kuvveti ile sireni asılırken; istasyon şefi ise etrafı kolaçan ediyordu, hayat istasyonunda kalan yolcu var mı diye. Sonra ölüm hızıyla hareket etti tren…

Hayatta her şey ölüm hızıyla yaşamıyor mu zaten! Düşünsenize hepimiz dünyaya geliyoruz annemizin bize ilk gülüşü, ondan emdiğimiz ilk süt ve birkaç güzel çocukluk hatırası dışında düşe kalka, sevine üzüle gelmişiz hayat istasyonuna. Bazılarımız bu istasyonda rahat etmek için sıkıca bağlansalar da hayata, kimilerimiz de önemsemiyor, her an kopacak pamuk ipliği ile bağlanıyoruz ona.

Hayatta her şey yaşanıyor; ayrılıklar, kavuşmalar, aşklar, ihanetler güzel ve çirkin her şey. Ama bunların da hesabı tren kalkmadan hayat istasyonunda veriliyor. İnsan kendi kendine soruyor. “Ben bu dünyada ne yaptım?, O mavi gözlü kızdan neden ayrıldım?, Neden ihanet ettim eşime?, Acaba patronu kandırabildi mi?” gibilerinden birçok soru. Kendisini sorgulamaya son verip sonunda bir şekilde ya teşekkür ediyor hayata ya da küfrediyor alabildiğine. Ama hayat adam seçmiyor yolcular arasında, herkes bir şekilde biniyor ölüm hızıyla giden trene Hayat İstasyonunda…

KİTAP İZLERİ

Dünyadan Aşağı

Gaye Boralıoğlu

Kendini Aklama Sanatı Üzerine Bir Roman Gaye Boralıoğlu’nun "Dünyadan Aşağı"sı, okuru modern bir anti-kahramanın çarpık zihin labirentlerinde dolaştırarak hakikat, hafıza ve riyakarlık üzerine cesur bir
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön