'Ömrümün yokuşu siyaha bürünmüş; hayatın tozlarından.'
Ben ise geç fark etmişim toz dumandan.
Rüyalar hep zamana eş değer, bu limanda.
Beklemek zor arkadaş, kim sağ çıkar, hayattan...
Parmaklarında biriktirirsin geçmişi,
Yaşadıkların toza karışmış ya hani?
Bu hayat fani, ölüm sahi,
Ömrün çıkmazları hesap sorar gafil!
/
Ne beklenir?
Çevre dopdolu, zamandan öte.
Hep bir şeyler bekler saat/im.
Susar giderim, şehirden.
Gençliğe hüzün düşmüş, kaderden.
Göklerde gözüm.
Arştan beklenir umut dolu yüzüm
Çocuklara mı saklı, şen şakrak saatler?
Daha ne beklenir, acıya büründü yüzüm.
(Sözler susmaz.)
Zor.
Acıya kenetlenmiş beden.
Acı.
Nefesi beklemekle saklı avuçlar.
Yağışlar yağar üstüme.
Gençliğimin kaderine.
Oysa
Diler gönül;
Mutluluk.