İnsanların çoğu günün en güzel saatlerini ne yazık ki, ıvır-zıvırla, tembellikle, dedikoduyla, çamur atma, öfke, küskünlük, kıskançlık ve benzeri şeylerle öldürüyorlar. Sonrada, sadece nefes alıp verdikleri için bunun yaşamak olduğunu sanıyorlar. Oysa yalnızca gerçekten sevebilse insan, öyle güzelliklerle dolar ki hayat. Zorluklar kolayca aşılır, yaralar çabuk iyileşir, birbirinin iyiliğini ister insan ve hayat cennetten de öte olur. Hatırlayın ki, “Tüm kötülüklerin, bağımlılıkların bir tek anası vardır, o da sevgisizlik.”
Nice yıllar kendisiyle birlikte yaşar insan, sonra da bir bakar ki, o kendine hiç rastlayamamış. Tıpkı Sezen Aksu’nun şarkısında ifade ettiği gibi, “Ne göreyim kendime yıldızlardan daha uzaktım.” Ne içinden geleni söyleye bilmiş yüreğini ferahlatırcasına. Belki de onu dinleyecek, onu anlayacak ve ne de onun anlattıklarını saklayacak, eylem olarak ona yardım edecek birine rastlamamıştır. ne dilediğini yapabilmiş, ne istediğini sevebilmiş, ne gönlünce yaşaya bilmiştir. Her şeye zaman ayırmış ama, kendine zaman ayırmak konusunda cimri olmuş. Hep yapacak işleri olmuş ve hiç bitmediği için de bir hayhuyun içinde kendini kaybetmiş.
Herkes kendi hayatını yazmış ama, pek çoğumuz yazdığının farkında dahi olmamış. Bugün bir düşün; yaşam defterine NELER yazmak isterdin? Yazdıklarında, düşündüklerinin ne kadarını gerçekleştirdin?.. Gerçekleştiremediklerin için kimseyi suçlama, kalk ve şöyle bir silkin, yaprak yaprak doldurduğun sayfaları koparıp atamazsın, silgi ile sil baştan silemezsin, bırak geçmişi geride. Al kağıdı-kalemi eline yazmaya yeniden başla. Bil ki yürekli olanlar yaşamda yer alırken ancak, korkaklar yalnız nefes alıp verirler. Yaşam sayfalarının sayısı sayılı, herşey zamanında gerek. Sonraya bıraktım mı, bil ki ya o tat yok, ya sonra yok. Var sanıyor insan, bakıyorsun ki bilmediğimiz o zaman dolmuş. Öyle bir geçer zaman ki, sen geçip gitmişsin ve sen kendinden bir şeyler bırakmamış isen iyiye ya da kötüye dair (Kötü izler bırakanlar asırlarca lanetle anılmıştır ve anılacaklarda.) tarihe geçecek, unutulup gitmişsindir bir asır bile anılmadan.
Öyle ilginçtir ki, çalışıp çabalayıp engelleri aşıp, dertlerle yorulup güçlenip, sevgiyle yüreğini ferahlatıp, yaşama ABC’sini okuyup yazmayı tam söküyorsun ki, yaşamı doya doya okumaya zaman bulduğunda artık vaktinin kalmadığını görüyor kimi insan, kimileri ise, bu, daha da acısı yaşamın ABC’sini ya sökemiyor ya da sökememiş olduğunun yanılgısını yaşıyor.
Zamanın henüz varken, al kağıdı kalemi eline istediğin sözleri yaz, istediğin şeyleri yap, istediğin insanları sev ve kendine herkese olduğundan daha yakın ol. Artık kendine bir merhaba de:) yaşam geri alınamaz ve ne de silgisi vardır silecek. Ne kadar az keşke dersen o kadar iyi yaşamışsın demektir.