"Yazmak, varoluşsal krizinizi bir sonraki sayfaya erteleme sanatıdır." – Samuel Beckett (kurgusal)"

yazı resim

Hıçkırıklar boğazımda düğüm,
Yok ki bir çözüm.
Sana "kal"! dedim içimden,
Gözlerim ağlamaklı oldu da,
Üzülme diye ,şansıma boynumu büktüm.
Oysa ki ne çok şey söyledi yüreğim,
Sen duyamadın,
Söylesem olmaz,bir kıza yakışır mıydı?
Sussa da dilim,konuşsa da gözlerim,
Sen gittin ve geri dönmeyeceksin.
Güller boynunu büktü,yıldızlar artık parlak değil.
Güneş doğsa da, içim hep karanlık,yasta.
Oysa ki sana ne çok isterdim söylemeyi,
Şunu bil bu deli yürek seni sevdi.

Gitme kal! Ayrılık ateşi yakar beni.
Beni ateşlere attın,ardında gözü yaşlı,
Kırık dökük ,yaralı bir kalp bıraktın.

Ben alıştım ayrılıklara ,sen üzülme!
Senin yokluğun yüreğimi acıtsa da,
Yalnızlık benim alın yazımmış anladım.

Şimdi çağlıyor yüreğim,
Susturmak istesem de, hep aynı cümle bildiğim.
Seni seven bir kalp var burada,
Sen habersizce elveda desen de,
İşte bak söylüyorum.
Seni seviyorum!

KİTAP İZLERİ

Kayıp Tanrılar Ülkesi

Ahmet Ümit

Zeus Berlin Sokaklarında: Ahmet Ümit'ten Mitoloji, Cinayet ve Hafıza Üzerine Bir Roman Ya eski tanrılar ölmemiş, sadece unutulmuşsa? Ve içlerinden biri, bu umursamazlığa öfkelenip modern
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön