Hazan Gazeli

yazı resim

Gözyaşıyla sulanır yere düşerken yaprak
Öpüp alnına koyar hatıraları toprak

Korkunun saltanatı sürer gece yarısı
Hatıralar ırmağı akar yarına berrak

Aşikâr duygularım tutsak olur seherde
Kelepçelenen ruhu kapıdan kovar idrak

Vaktin gölgesi düşer mazi denen dağlara
Gül yüzüyle açılır amber kokulu şafak

Hazan hicran mevsimi, ölümü tabiatın
Düşünmez bir kez olsun, hakikatleri ahmak

Düşer günün ziyası aynanın boşluğuna
Kendini gül yangını içerisine bırak

Hüznün kor alevleri yeşerir içimizde
Vuslatın menziline adımlarımız ırak

Hazan düşer bahçeme kasımpatı misali
Hayat değirmeninde kapanır cümle dudak

Hicret, sonsuza hicret; bir gülün yaprağında
Bir yanımız karanlık öbür tarafımız ak

Aşkın sızısı iner yürek coğrafyamıza
Sönmesin sevda mumu fitiline kibrit çak

Gül yüzlü dudakların yakar veda busesi
Gidişin gurbet olur canımıza eyler tak

Döner durur meşk ile sanki pervane gibi
Dünya, güneş, yıldızlar; ibret nazarıyla bak

Sonbaharı önüne serer tefekkür için
Dünyayı boşluğunda döndüren Cenab-ı Hakk

Vuslattan gayri neyle diner yürek sancısı?
Bırakır düşlerini masal çağına, korkak!...

Ruhumuzu sarartır sonbaharın kasveti
Bahara köprü olur gönlümüzde iştiyak

Hazan hüzün demektir gönül lügatimizde
Keder yüreğimize yağıyor sağnak sağnak

(18 Temmuz 2007/Trabzon)

M.NİHAT MALKOÇ

Başa Dön