Söylenmiş sözlerim var!
Dirilmiş ölüler mezarlığından
Adımı yazarak gel
Adın yazılı ruhuna…
Öyle bir “anne” ki şu gönlüm,
Her gün yeni bir “çocuk” doğurur
Bu “sen” olursun; kırmızı elbisenle…
Kimi zaman da bir çamur;
elime bulaşık!
Ve sürgün…
Sürülür, sürünürüm…
Hırçın kelimemsin
Çıktığı ağzı beğenmeyen…
Söylenmemiş sözlerim de var!
Ölmüş sessizlik ve buhran!
Adımı vermeden çal,
İsimsiz yaz duvarlara…
Bir et yığınıyım ben
İçinde ölü ceninler taşıyan
Elma desem de çıkma,
Aşk desem de!
Yol desem de çıkma,
Gel desem de…
Ana rahmim kapalı,
Üryan çeperlerimde kal!
Kimi zaman bir sûr / kıyametten kalma
Kopsa da çıkma, kopmasa da…