Ateş alır duygular hayalimizse üşür.
İnce bir sızı sarar sinemizi dem be dem.
Naz tenli çay perisi ağyar ile gülüşür.
Acı çayın katresi yaramıza olur em.
Belki de bu sebepten hüzün demli çayımız.
Rüyamızı süsleyen albenili düş gülü.
Berrak çayın özünde ıtırından iz kalır.
Çaya usare katar o Leylanın kakülü.
Yudum yudum naz demi yâr hüsnünde yol alır.
Suzidil nağme hepten hüzün demli çayımız.
Kafdağından çığ düşer yaralı sinemize.
Çayımızın acısı burar damağımızı.
Eşkıyalar üşüşür hüzün definemize.
Parçalar fırtınalar ipek aşk ağımızı.
O efsane ateş/ ten hüzün demli çayımız.
Nazı işler suya naz denilir adına çay.
Güvercin kanadında nağme gelir gül misal.
Hasret iklimlerine hüzünle doğar da ay.
Bir varmış bir yokmuş un terkisinde köz masal.
Uzağız dosttan eşten hüzün demli çayımız.
Siyahın ahı siner çaydanlığın isine.
Efsaneler perisi suya renk ahenk verir.
Leylanın hasretiyle dağlanır dem dem sine.
Şeker çayın özünde kendinden geçer erir
Hasret sızar güneşten hüzün demli çayımız.
Ankara, 24.02.2015 İ.K