İFRİT İLE KARINCA(MANZUM MASAL)
Kaf Dağı’nın ardında
Bir devenin sırtında
Maceramız başladı
Cinler bizi taşladı
Dağları bir bir aştık
Menzile çok yaklaştık
Vardık kutlu vadiye
Ha gayret diye diye
Baktık oynuyor cinler
Birisi bizi dinler
Yanlarında bir güzel
Güzel özel mi özel
Evleniyormuş sultan
Geçmek yasakmış yoldan
Kurdular mahkemeyi
Kes dediler gülmeyi
İçim korkuyla doldu
Hakim başımı yoldu
Gökten düştü üç elma
Birin al birin alma
Isırdım al elmayı
Göze aldım solmayı
Elma beni sararttı
Gözlerimi kararttı
Görmedim hiçbir şeyi
Hemen döndüm köşeyi
Yanıma vardı melek
Sundum ona üç dilek:
Sevgi,şefkat,hoşgörü
Haydi ileri yürü!
Dedi bana kılavuz
Düştü önüme yavuz
Yürüdük adım adım
Köşke varmak muradım
Yollar canavar dolu
Tükettik koca yolu
Sırça köşke varınca
Karşıladı karınca
Evine buyur etti
Yorgunluğumuz gitti
Geceyi orda kaldık
Sohbetinden zevk aldık
Dedi daima çalış
Eziyetlere alış
Anlattı hünerini
Döndü sildi terini
Dinledim karıncayı
Ay aşmadan bacayı
Etkiledi beni çok
Boş lâflara karnım tok
Diye düşündüm bir an
Karınca oldu yârân
Çay,kahve içtik derken
Sabah ayrıldık erken
Dağı,tepeyi aştım
Sıla yoluna düştüm
İfrit kesti yolumu
Hem sağımı solumu
Çok dost göründü bana
Ağladı yana yana
İnanmadım hâline
Biber sürdüm diline
Sonra doğradım onu
Oldu ifritin sonu
Ey dost lâfımı dinle
Çok savaştım ben cinle
Sahte dosta kanmayın
Kor ateşte yanmayın!..
M.Nihat MALKOÇ