Bardağın sinesine ışık sızar dem be dem.
Elifin hayaliyle incecikten tozar naz.
Bir perinin nefesi olur hicrana merhem.
Buğu buğu yükselir sükut içinde niyaz.
Yorar düşlerimizi ince hayal tufanı.
Demlikle semaverin sızısıdır gül misal.
Katreler yudum olur billurdan iklimlerde.
Demlik başını eğer başlar emsalsiz masal.
İpek nakış göz alır müstesna kilimlerde.
Sarar gülüşlerimizi ince hayal tufanı.
Naz perisi göz süzer ince belli içinde.
Efsaneler dağından ağustosta kar gelir.
Nice sual gizlidir gamzedeki niçinde.
Naz kılık değiştirir buğu buğu yükselir.
Karar göz yaşımızı ince hayal tufanı.
Meserret penceresi açılır iki kanat.
İpek sevinç yumağı çözülür temkin ile.
Çay saati gelince dudaklarda saltanat.
Her yudumda ayrı tat öyküsü gelir dile.
Kırar efganımızı ince hayal tufanı.
Ankara,06.08.2012 İ.K