ıspanağın kilosu eli papel...elli papel olmadan önce, on ya da onbeş papeldi...bu durumda,bütçemi ayarlamak için elli papel değil, kilo yarımı papellik ıspanak almalıyım gibi bir karar aldım...yani, yorganıma göre ayak uzattım,fazlasını kestim!..yarım ayak birisi oldum!..
sıra geldi,madem yarım ayaklıyım, ayakkabımı da ayaklarıma göre uydurmalıyım dedim...patik giymeye karar verdim!..
gittim patik fabrikasına, ayaklarımı önüne koydum!..fabrikaya girip çıkanları gözlemeye başladım...bekle bekle kimseler gelmedi!..fabrikaya kimselerin gelmemesi,sinir etti beni...bir baktım ki, kapıda kocaman kilit!..kapanmış fabrika, boşa çaktım!..
bıraktığım yerden, uzanıp aldım kesik ayaklarımı, topallaya topallaya evimin yolunu tuttum...yürü babam yürü, bir türlü evimi bulamadım!..kapıp gitmişler evimi!..hem de evimin üstüne konduğu toprakla beraber!..hırsızını adalete şikayet ettim, sonuç alamadım!..evimi çalan gökdelene beddua ediyorum şu an, duyan olur mu bilmem!..
ah be Fikirtepe!.
😀