Az yemeyi bilmiyoruz,sofradan yarı aç kalkmalıyız aslında.
Tam doymadan…
Sağlıklı beslenmenin yolu bu.
Mide fesadına uğruyoruz.
Yeme içmelerimiz bir türlü son bulmuyor.
Doğrusu az yemek,tıka basa yemek değil.
İbrahim Karaçay,sevdiĞim bir öğretmen arkadaş.
Halk Edebiyatı tarzı şiirler yazıyor,taşlama dalında hayli başarılı.
Son yazdığı şiir de yemek içmekle ilgili.
Bu şiirini sizle paylaşmak istedim.
Bir yazı da böylece çıkmış olsun.
Çoğu yazar yapıyor böyle.
Biz yapmışız çok mu?
Buyurun Karaçay’ın sofrasına:
'İŞTAHSIZIM USTAM(!)'
İştahsızım sevmem ben bu huyumu,
Midemi sorarsan ah! derim ustam.
Öğle yemeğinde yirmi koyunu
Sorma hallerimi, zor yerim ustam.
Akşam yemeği mi, ah o da ne ki?
Kırk öküz yiyorum,iki ton teki,
Suyumu sorarsan kırk deve yükü,
Onu da ne zorla içerim ustam.
Sabah kahvaltısın unuttum sahi,
Çay içerim ancak seksen sürahi,
Yanında da beş ton peynir vallahi
Aceleyle yiyip geçerim ustam.
Doktor dedi ikindiyi unutma,
Haydi gel doktorun sözünü tutma,
Fakirlikten ancak üçbin yumurta
Yiyince sevinçten uçarım ustam.
Atıştırmam gerek yatmadan önce,
Müsade edildi üç ton pirince
Ne yapayım, mide yara olunca,
Hep fazla yemekten kaçarım ustam.
Açlıktan uyku mu girer gözüme?
Dermansızlık gelir çöker dizime,
Talim edip yedi kasa üzüme
Gözümü kapatır göçerim ustam.
Azıcık yemekle uzun geceye
Dayanır mı mide bu işkenceye,
Günde bir ton dedi, uydum hocaya
Narın iyisini seçerim ustam.
Karaçay der bana tavsiyen var mı?
Bilmem, toklar aç halinden anlar mı?
Açlıktan küçüldü fakirin karnı,
Çare bulamadım, naçarım ustam.
İbrahim Karaçay