İşte sende gittin sonunda...
Çakan bir şimşek,
Düşen yıldırım,
Yıkılan ağaç...
***
Gitmek üzre mi kurulmuş tüm gelmeler?...Yolun başı nere, ya sonu?...
***
Alfabesini alıp gittiler çocuğun...
Şimdi dudaklarında yıkık kelimelerden yarım cümleler...
Anlatamadı çocuk...
Sen, anlamadım diye üzülme
Anlayamazsın...Git...
***
İstasyonlar...Gelmek üzre kurulmuş oysa,kavuşsun diye hasret,özlem bitsin diye... Bu yüzden değil mi mola yerlerinde gerilişi sinirlerimizin...İnenlere-binenlere acele et diye...acele et...acele...acele...hasret uzuyor,özlem uzuyor kısalan hayat içinde ve bekleyen var...Bir kez daha uzamasın gölgeler, yokluğa bir kez daha batmasın güneş...
İstasyonlar...Gelmek üzre... Ya adı ne gitmelerinin?Hangi istasyondan gidersin? Gitmelerin istasyonlarını kim kurdu?
Kardeşimi gidiş, gelişlerin?Üvey mi? Neden bu kadar soğuk?
***
İşte sende gittin...
Bir dülger acımasızlığında...
Kırarak budaklarımı,
Sökerek düğümlerimi içimden,
Rendeler...
Bir dülger acımasızlığında...
Şimdi yerlerde ruhumun yontuları...
Gittin... rendelere vurarak...
Gittin...
İşkence,
Mengene,
Çiviler çakıp yüreğime...
Tutar mı?
Sıska bir yalnızlık / senden yana...
Ömür kopmak üzre orta yerinden...
***
Adı yok bunun...
Hiçbir anlamı yükleyemiyorum üzerine, her sebebin bir başka sebep doğurduğunu inkar ediyor...
Birde; Zehir, bela suskunlukların...
***
Binlercesin,on binlerce...yüz...Sufi duruşların yağmur duasında...
Oysa sen bilirdin benim gözlerim kurak iklimleri sever... Benim gözlerim kurak olursa uçuşur kırlangıçlarım, ceylanların sekişi, açışı sardunyalarımın...
Şimdi yağmur yağıyor...
Damla damla düşen harflerin gözlerimden...
Tutamıyorum...
Akıyorsun...
Gözlerimde kıyamet...
Çakan şimşek,
Düşen yıldırım,
Yıkılan ağaç...
Oysa sen bilirdin........
***
Şimdi...Gittin,bekliyorsun bir yandan “Güle güle” dememi... Gülerek gidebilecek misin?
Çocuğun alfabesini alıp gittiler,
Dudaklarında yarım cümleler...
Gül....
asi ve mavi 36
] ]