Kadındı
bir garip hancı
yüzüne vurmuş yüreğindeki sancı
yolu gözetlemekten olsa gerek
gözlerindeki fer sönmüş
han duvarlarına gömmüş sevdasını
basmış bağrına taş
bir hatıra kalmış
bu sevdadan
bir garip oğlan
umudunu nakşetmiş
umutla beklemiş
umut koymuş hatıraya
sevdasının hatırına
çatlamış, morarmış dudakları
titriyor bir şeyler söylemek için
taş basıyor bağrına
susuyor, yutkunuyor
anlatmasa da kendisi
anlatıyor yüzündeki çizikler
belli ki görmüş, görülmeyenleri
belli ki yaşamış, yaşanmayanları
sevda türküsüyle başlamış
roman olmuş sevdası, anlatamadığı
düşünceli haliydi, dikkatimi celbeden
dalıp, dalıp gidişiydi kahreden
dimdik duruşuydu mıknatıs gibi çeken
bunca çizdiğim olumsuz portreye
ak düşmüş saçlarına
solmuş benzine rağmen
hala güzeldi
hala alımlıydı
hala sevdalıydı
garipti
hancıydı
beynime işlediğim
kadındı
29.10.2004 – yozgat