Kapısı 'Çalınacak Şiir! ''

yazı resim

Kapısı 'Çalınacak Şiir! '

gittin y/ar
kendi ihanetinden emin...
ölümcül bir şiir bıraktın
yaralı-bitkin..
bu rüya
bu kabus
bu ihaneti sübut tehir
yalnızdır yaralıdır
kan-ter içindedir…
artık;
'ellerin gömleğimin yakasını kirletirken
inan tutuşurdu Kenan'
laf u gûzaftır,
evvel zamanda yalandır...
bilinmez, kim bilir nerededir?
boynu tutulmuş baykuşların tünediği virandır!
yağma[! ]lanmıştır
hiç bir ba/harda yağmamaktadır..
bu katlin maktulüdür;
ince bir sessizlikte sesi de duyulmayacak
ıslak ıslak inleyecek safir...
terkedilmişliği farkına varılmayacak
vurulsa da susacak
kapısı “çalınacak şiir! ”
/
tomurcukların patladığı bir bahar..
bilirim, bilirsin, biliriz ki sen baharı seversin
bir gül d/alına boynumu verecektim
nefes/siz k/alacaktım...
şimdi kekre bir ‘keşke’ye giderken kalem
yazmayacak, susacak!
nasılsa;
ne bir gül ne de virgül kaldı anlayacak..
nasıl bölmüşse bütün keşkeleri
ardında kalan k/esir
lime lime küfredeceğim;
kırılacak,
küsecek,
alınacak şiir!
/
katili kan tutar
şairi asırlık bir kin!
gözlerinin önünde öldüm
bu katlin müsebbibidir gözlerin...
nere gitsen bu menfur cinayet
gözlerinde kalacak...
hangi taşın altına girsen
yerin yok s/aklanacak...
nasıl yakışıyorsa bir kumruya kibir
ibrete misal olarak
ortalık yerde orospu gibi
salınacak şiir!

Başa Dön