kayıp yüzler aynasında kendimi görmeden
sormayacağım sana kim olduğunu
dilsizliğim üç harfli bir söz söylemeden
kalbini konuşturma
henüz vakit erken
günü övmeyelim daha akşam olmadan
ne tekneler battı bir anda kopan fırtınalardan
toprağı, göğü, denizi ruhunla kuşanmadan
kalbini bağışlama
ilk nefesten
dilimde bir kırlangıç çığlığı duyduğundan olsa
her uzaklığı bir göçe benzetmen
aslında içimin uçsuz yarığı bambaşka
bir gülün soluşundan, bir hançer kesiğinden de başka
kim olduğumu karanlığıma fısılda
sisli yolların derininden
kendime varayım çıkıp gözlerinden
kayıp yüzler aynasını ellerinle kırmadan
tutmayacağım kopup giden yanlarımdan
zaman o üç harfli sözümü silecek
ve yerine yine üç harfli bir söz koyacak
benim söylemediğim "aşk" tı, onun söylediği "son" olacak