Kendi Cinayetime Şahit Tutuldum

yazı resim

bembeyaz bir yüzüm olsun isterdim
bembeyaz bir yüzüm yok
istediğim renge boyasaydım, çizgiler çizseydim
düşlediğimde istediğim şekle soksaydım belki de..
kapakları olsaydı,
açıp kapayabilseydim görünmez olmak istediğimde..
gizli geçişleri olsaydı zamanın durağanlığında,
saklansaydım..
gizli cümleleri olsaydı yüzümün,
saklı bölümleri olsaydı yaşadığım anların
ve gizli bölmeleri olsaydı duygularımın,
yakalanmasaydım..
ne ben tanısaydım taşıdığı anlamları bazen,
ne de sen..
biter miydi aynadaki kavgam?
bir palyaço olsaydım,
diner miydi gözyaşım?
Bir gizli kapı olsaydı veya
kaçar mıydım?

"bir oda dolusu sırrım var
nereye yerleştireceğimi bilmiyorum
ve yalnızlığımla sobeleniyorum nereye gitsem"

ağlar odalar, duvarlar sızlar, musluklar damlatır
yalnızsan
kaçamazsın..
kendilerince ağlarlar sana..
kendi dillerince avuturlar seni farkında olmadan sen..
sen farkında olmadan okşar evinin perdeleri seni;
üzerini örterler usulca,
ve düştüğünde sen yorgunca yatağına,
silerler yüzündeki izleri
ve örterler düşlerinin üzerini sessizce..
kanatmadan silerler yaralarını,
alırlar ağrılarını gizlice..
kanamaya yüz tutmuşken tam da sen,
uyuturlar geceye..
hissettirmeden..

kendinden içeri saatleri vardır yalnızlığın,
göründüğünden farklı yüzleri vardır..
dışına çıkınca tanımlar kendini,
ne siyahtır ne de kırmızı..
içine girince boğar seni,
ve bozar suskunluğunu..
ağırdır sözcükleri ve düğüm düğüm eder gözlerini..
ekseninde dönünce yakalar seni..
söyleyecek sözün yoksa kendine,
söz geçiremiyorsan hislerine..

yalnızlığını yalnız bıraksan
ve sensiz kalsan,
en çok “sen” ağlar gördüklerine..
görmezken sen kimseyi,
görmemeli kimse seni..
nerede kaybolur bu hapsolmuşluk hissi?

oysa..
bir sigarada bin acı düşer içine.
bir şarkı bin yara açar içinde..
içebilirsin böyle zamanlarda kendi kanını,
geçebilirsin kendi kendinin üzerinden
ve basıp ezebilirsin!
taşıdığın bu kalın deriden kılıf
bin acı örter
bin panik örter
bin öfke örter ruhunda
örtüşebilmek için diğerleriyle,
bin gerçek örter..

seçeneksiz yüzüm
bembeyaz olsun isterdim..
istediğim renge boyasaydım
her renkte yeni bir kişilik olsaydım sıyrılıp kendimden..
her renkte yeni bir pencere açılsaydı ruh boşluklarıma esinti yapsın diye..
her pencere de yüzüme çarpan bir başka benle karşılaşsaydım,
selamlaşıp sadece ve gülümseyip ona,
yeniden tanımlansaydım..
sonra çarpıştığım her benden bölünerek ayrılıp,
çıkarılsaydım ardından hayat denkleminden..
darmadağım olsaydım
ve kendi çarpım tablomda kaybolsaydım..
toparlayamasaydı kimse beni,
toplayamayıp çarpamasaydı..
ve birleştiremeseydi parçalarımı..
yeni anlamlar yükleseydi bilinmezlerime..
koşarak geçseydim hayat kenarlarından,
çapaklı ayrıntılardan
ve her renkte yeni bir dünyaya düşseydim..
her dünyada yeni bir uykudan uyansaydım ve
bir sabah uyandığımda ben artık ben olmasaydım?
tanımasaydım kimseyi,
hissiz uyansaydım,
tanınmasaydım..

ve sonunda..
ve sonunda..
.....

Keşke kendi cinayetime şahit tutulmak zorunda kalmasaydım!

]

Başa Dön