Ellerimi tutuyordun!...
dilimdeki bagaj kapak görevi görüyor ,işgal edilen ruhun pan-kart açıyordu genç genç.
tuttuğunu elliyordun..
bıraksam susmaya yeltenicek dahada batıracaktın pes kramplarımızı.
gözlerimi kapatıp imgeliyordum anca kancalarını askılığının.
başka aşka gide gele gebe kalıyorduk bakireliğe.
eklerimi yutuyordun!
biriken bezelerin tehlikeli olmaya başlamıştı yatay zekamda.
son ses soluğunun markası.
o tok o yok sesin.
nesin?
eslerimi atıyordun.
birbombardıman gırtlağında gidip gelen iki bademcik oluyorduk.
soluyorduk sonra soruyorduk .
tasında gitmemeye inatlı yağ kırıntıları.
sıkıntıları sabaha karşı atıyor .atışlara karşı sabahlıyorduk.
ve bir saba makamında tutturulmuş koltuklarımız .birimiz dönüyor diğerimiz duruyorduk.
belim seni tutuyordu ben tutkularını.
yutkundukça çınlıyordu oda.
ÇİN ÇİN!
