Gelişinle başlamamıştı her şey ama gidişinle bitti birçok şey. Anlamsızlaştı değer verdiğim birçok yargı ya da daha önemsiz oldular.
Hayat; geçmişi anlatırken ne kadar da kısa değil mi? Bir iki cümle ile gözyaşlarına sebep olan bir anıyı anlatırız. Yıllar kadar uzun olan o gün, anlatırken ne kadar da kısa değil mi? Ya yaşadığımız şu ana ne demeli. Öyle koşar adımlarla ilerliyor ki yakalayıp yaşayabilene aşk olsun.
Biz yaşayamadığımız ve yakalayamadığımız için; bu hayatı bir iki cümleye sığdıranlardanız. Biz yarım bırakılmış dostlukların ve aşkların bekçiliğini yapan vefalı insanlarız. Biz var ya her bitişte bir başlangıç arayacak kadar umut dolu insanlarız. En önemlisi de; biz dostluk ve sevda olgularını unutmamış ve asla unutmayacak kadar sadık insanlarız.
Şimdi kim durabilir karşımız da? Kim el değmemiş dostluk duygumuza dil uzatabilir? Ve kimler yaşayamadığımız hayat için bizden hesap sorabilir? Ve kimler; seçenek olmadan yaşadığımız bu hayat için bizi yargılayabilir? Unutma Bizi Allah dan Başka Kimse Yargılayamaz.
Adem KOÇAKER