Düşünüyorum
Gecenin geç bir saatinde
inerken
Sakızağacı
caddesinden
usul usul inerken
gölgemin gerisinden
hep şunu
istemeden
"Siz" diyorum
ilk önce
siz daha yeni yeni
açarken
gözlerinizi doğan yeni güne
kapıyorum gözlerimi
aydınlığına
karanlığın hakimiyetinde
"Siz" diyorum
yine
Siz dökülürken yollara
uzunluğunda yolların
ben atıveriyorum
kendimi
derinliklerine
bir uçurumun
Sesleriniz
bir cıvıltı gibi
çıkıyor ağzınızdan
kuşlar kıskanıyor sizi
yankılanıyor çığlıklarım
uçurumun
derinliklerinde
rahatsız ediyor
beni gözyaşlarım
hayatın
küsmüşlüğüne
"Ben" diyorum
sonradan
son damlasını
yudumluyorum
hayat suyumun
ellerim,
o masum ama aptal ellerim
kırmızı bir son
damlatıyor
üzerine
hayat
oyununun
24.08.1998