Kırmızılar

yazı resim

katran kırmızı

aynanda yatsam
buz gibi
saydam
sadece bakan aynanda;
acir canim
bir anda,
sirtim
katran kirmizi.
ne zaman baksan aynana
hayran hayran
uzun bir aşki arar gibi,
kendi içini görür gibi
derin, dikkatli,
korkarim,
sanirim sezdin beni
yüzüm
katran kirmizi..
**
saz kırmızı

sır oldu
geceyle yattı
fisiltilari sazliklarda...
şahane sözleri
yirtik girtlaktan döküldü
sorgulanmazdi samimiyeti
ürpertinin;
teline dokununca
birden
sazliklar söyledi
saz kirmizi..
**
nar kırmızı

ben aradım
nar ağacında
asılı duranı
birinin içinde bir taneydin
hepsini yere indirdim
yardım, yırttım
talan ettim
nar kırmızı oldu her yanım
kırmızıya ağladım.

bir taneydin
bana ait
bulmam lazımdı
ağaç belliydi
hırpaladım
yordum
vermedi aradığımı.

hepsini yardım, yırttım
narlardan birinin içinde
bir taneydin
ulaşamadım.
nar kırmızılara
akanlara
yok yere gidenlere
baktım.
bir taneydi
bulamadım;
nar kırmızı...
**

buz kırmızı

kesti
buz kirmizi.
sicak sicak
üfleyerek
sindirerek acisini;
bulutlarla
ağir ağir değişerek
akti
gitti.
rengi kaldi
geriye
buz kirmizi.

**

yol kırmızı

kirmizi aşkindir
kilometre taşlarda
kedi gözlerde
tabelalarda
dinlenme tesislerinde

kirmizi sarsintindir
ray üzerinde
makastaki atişta
tempolu seste;
der her seferinde
dönme geriye!

kirmizi beklemendir
dijital ertelemede
izi çikar koltuğun bedene
o iz çikmaz geriye
anons anons üstüne
gitmek gelmez
çöker üstüne

kirmizi mavindir
yarisi yaşta
bata çika
dalgasini savura
kapali salonda
sigara- çay
içmesen de
ister canin o anda

kirmizi yolundur
akar damarda
tüm basinciyla,
uzaklaştikça yaklaştin ,
yaklaştikça uzaklaştin,
derin bulmaca!
yol kirmizi
kirmizi uğultusuyla
kirmizi dolar
kirmizi boşalir
kirmizi bağirir…

yaklaştikça uzaklaştin.
uzaklaştikça yaklaştin.

sarsar
güçlü hafizasiyla
bağlar kendine
el ayak
kol bacak
düşer yola,
yol kirmizi.
özür diler
her özürün dilencisi gibi
her dilencinin özürü gibi
el ayak
kol bacak
düşer yola
yol dilenci
yol kirmizi…
**

kıpkırmızı

kestiği yerden
katran
sözün başladiği yerden
saz
yaşin aktiği yerden
nar
bulutun gittiği yerden
buz
yaklaştikça uzaklaştiğim yerden
yol,
ve yazdiğim yerden
derin kirmizi...
**

oje kırmızı

yalnızlığın ağırlığı
çökertti omuzlarımı
koltuğa ters açıyla...

kırmızı ojeler
her biri gelişigüzel çıkmış
fotoğraf gibi
10 parmağımın marifetleri
gülümseyen tek onlar.

hayatın ta kendisi
öylece oluvermek,
kendini dayatır.
sevmediğim yemek
boğazımdan geçer
kendini yaşatır
benimse hepsini
kusmak gelir içimden.

ama yaptığım
uysal bir kız çocuğu olup
köşemde sessiz - sakin,
kırmızı ojelerimi
yeniden
yeniden
yeniden
sürmek olur.

Başa Dön