İstanbul da banliyöler
saçlarını tarıyor
yüksek gerilim altında
ve
bir çocuk ağlıyor.
Memeler ısırgan,
memeler dil yarası.
Bir ana çocuğunu arıyor.
Kapılar açılıyor,
kapılar kapanıyor
ve
bir beden kendine akıyor
ki
tüm çıplaklığıyla
ben giydirilmiş
ölüm
yatıyor...
İstanbul da bazı kısa perdeler
açılıyor
ardından bazı perdeler
uzun kapanıyor
ve
karanlığın önünde
ki
tüm oyunlar hayata dair
kısa metrajlı oluyor.
Bazıları alt geçitlerde buluyor;
faili meçhul kişiliklerini.
Bazı üst geçitler
ölüm kokuyor,
çıkılmıyor.
Bazı J.J.Rousseu’lar
tecavüz ediyor yemeğe
bazıları ekmeği banıyor
alın terine
ve
banliyösünden kanıyor
İstanbul
ki
bir çocuk anasını,
bir ana çocuğunu arıyor.
Bazı sevdalar ise
Quasimado!..