Anlamıyorlar bizi dostum, küfürdaşım, sevgilim, bize yan bakıyor tanrı belli rakıyı sevmiyor. Kızıyor bize tüm bakireler ve köprü altlarını sevmedi bu memleket hiçbir vakit.
Yanılıyorlar; bu memleketin en çok köprü altları sahip çıkar adama, kaldırımları vardır yastık niyetine…
Ayaşları vardır; örter üstünü üşüme diye gazeteyle…
Bir yerlerde aşkları vardır kayıp insanların, hayalle hayat arasına sıkışmış. Ayık gezse belki bulacak, ama kaçar durmadan kendinden bile…
Tanımıyorlar bizi dostum, küfürdaşım, sevgilim, uğruna nice kalemler tükettiğim… Belki baksalar yüzümüze, belki abisiyiz, belki ablası, o cüzdanı kabarık yüzünde akşamüstü olan adamların.
Yorma kendini bırak iki gözüm.
Biz umudumuzu jilet yaptık kaydırdık akarsuya karşı birkaç yüz bin kez ve bir şişe daha alıp çekiliriz kıyametimize…
Kıymeti Harbiye
Kime git desem, kalası var bu viranede. Kim ki bir akşam vakti soyunup hazırlansa bana, indirse çiçekli elbisesinin ince omuz askısını gösteriyorum ona cehennemimi …