Kusursuz olmalıydı her şey
Zaman en güzel kıyafetini giymeliydi üstüne
Benim için
Güneş ilk sıcağını yüreğime vurmalıydı
Eritmeliydi buz tutmuş hayallerimi
Bulutların gizemine süzülmeliydi usulca sevdalar
Şimşekler çaktırmalıydı kör kalplere inat
Tertemiz yağmur damlalarına dönüşmeliydi ayrılıklar
Akıp gitmeliydi sessizce
Yağmurun damlalarıyla yıkanmalıydı kasvetlerim
Uzaklaşmalıydı ne kadar uzaklaşabilirse
Lekesi kalmamalıydı içimde
Geceye göndermeliydim yüreğimdeki karanlığı
Zifiri karanlığa gömülmeliydi yalnızlığım
İçimdeki çocuğu korumalıydım karabasan gecelerden
Yatırmalıydım gönül yatağıma
Üzerini örtmeliydim dupduru masum duygularla
En güzel uykulara kapatmalıydım gözlerimi
Kuşların kanatlarını takıp uçmalıydım düşlerimde özgürce
En aydınlık sabahlara uyanmalıydı gözlerim
İlkbaharın en güzel çiçekleriyle birlikte açmalıydı umutlarım
Mas mavi lobelya çiçeği gibi yaprakları olmalıydı arzularımın
Kusursuz olmalıydı arzular
Dört mevsimi de kusursuz yaşamalıydı bedenim
Son baharda tek tek sararıp solmalıydı
Dökülmeliydi dertlerim
Rüzgârlar alıp götürmeliydi en uzak diyarlara
Kışın ayazlarında donmalıydı acılarım
Hiç çözülmemecesine
Cemresi düşmeliydi gönlüme ilkbaharın
Kar boran yüreğimi dindirmeliydi baharın nazlı güneşi
Yazın sıcağına sermeliydim acısı dinmeyen yaralarımı
Kurumalıydı, soyulmalıydı kabukları bir bir
Nadasa bırakmalıydım soru işaretleriyle bitap düşmüş beynimi
Kusursuz olmalıydı her şey