"... onlar geçtiler her kapıdan
lakin geçemediler
içlerindeki dar'dan..."
zaman öte akreptim boşlukta
gece mavisini onarırken aşk
kapağı açıldı lâhdimin
çarptı yüzüme şiirin son soluğu
yonttu mermerimi yorgun
gözlerimde güneşleyen su
"... ve aşk kahretti onları... ve terk etti...
...ki onlar tuz tadından ve
tenden uzaktılar..."
gülün darasını aldı 'satan'
tecimde tartıldı terekem
duyuldu ihanetin defne kokusu
biat ettim aşka üç kez
üç dize sundum
kum-kızıl aktı damarlarımdan
" ... ki onlar
kanayan ve kanatandı aşkta...
sinelerinde yürek yerine
ölü güvercin taşıdılar..."
düştü kalelerim her batında
yüzüldü derim
sabır giyindim
ekmek şarap ve tuz hatırına
avucumda sımsıkı tuttuğum bulutu
rüzgarâ emanet ettim
"sevişti rahibeler
birbirleriyle ve erkeklerle...
... benimle seviştiler... "