"Yazmak, aslında ölmek için bir bahanedir; okumak ise bu bahaneyi ertelemenin en zarif yoludur." - Umberto Eco"

yazı resim

Muhteşem duyguların tarihe bıraktığı,
Efsaneler yaratan yeni bir çağ gibiyim.
Fırtınanın göğsünde ormanları yaktığı,
Vakarıyla yükselen ulu bir dağ gibiyim.

Kaç elimden, durma kaç, kaçabildiğin kadar,
En sonunda ağlarsın bana güldüğün kadar.
Umuttan bir bahar sal, ele saldığın kadar,
Yokluğunda bozulmuş çiçeksiz bağ gibiyim.

Vurulmuşum derinden, bin yıl da sürse yaşım,
Seni sevmek mesleğim, çile çekmek uğraşım.
Vefasıza eğilmez, her zaman diktir başım,
Hasretin tavasında kızarmış yağ gibiyim.

Kader denen paçavra ıstırapla örülmüş,
Üzerinde resminden ipek desen görülmüş.
Ülkesini yitirmiş, sarayından sürülmüş,
Padişaha son kalan yersiz otağ gibiyim.

Umutsuzluk yurduma umutlar eke eke,
Kuruttuğun güllerden fideler dike dike,
Taş kalbinin elinden sevdayı çeke çeke,
Aşkından öldüm ama inattan sağ gibiyim.

Mehmet Nacar

KİTAP İZLERİ

Kapak Kızı

Ayfer Tunç

Ayfer Tunç’un "Kapak Kızı" Romanı: Çıplaklığın Katmanları ve Toplumsal Yüzleşme Ayfer Tunç’un ilk olarak 1992’de yayımlanan ve daha sonra "zemin aynı zemin, inşa aynı inşa"
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön