Bir varmış, bir yokmuş,
Evvel zaman içinde,
Kalbur saman içinde,
Bir ülkede,
Kendilerini
Güçlü ve mutlu
Bilen
Iki kişi yaşarmış.
Biri erkek biri dişi
Bu iki kişi
Tesadüfün iğne deliği
Misali
Bir araya gelmişler.
Önceleri,
Karakter tahlilleri
Fiziki incelemeler,
Ince dokunduruşlar
Uzun sohbetler
Yapmış.
Velhasıl,
Konuşmuş da konuşmuşlar
Aslında konuştukları
Ne incir çekirdeğini doldurur,
Ne evrene sığarmış.
Saatler yetmez
Günler yetmez
Yine de bıkmazlarmış
Derken,
Günler böyle geçerken,
Birdenbire, aniden
Neden nasıl bilmeden
Bahar değil yaz değil
Bayram seyran hiç değil
Birbirilerine,
Aşık oluvermişler
Bir şaşkınlık bir telaş,
Bir coşku bir melankoli
Yemeden içmeden kesilip
İğne ipliğe dönmüşler
Bir sevgi denizinde,
Aşktan sarhoş dolaşıp
Sarmaş dolaş
Olmuşlar.
Hatıralar saçmışlar
Dört bir köşeye
Göl buzları üzerinde dansedip
Ay ışığı altında
Yakamozlarında
Yürümüşler denizin.
Vitrin camlarında
Kendilerini seyretmişler.
Ne de güzel yakışmışlar.
Bir elmanın iki yarısı gibi
Toprak ile su gibi
Kediyle yavrusu gibi
Birbirilerine uygunmuşlar.
Velhasıl pek hoşmuşlar
Masal bu ya
Ne kavuşmuşlar
Ne ayrılmışlar
Ne onlar ermiş muradına
Ne biz çıkmışız kerevetine
Bu masalın sonu yokmuş
Şiirler ve şarkılar
Hep
Onları anlatırmış
Hala mutlu görünürmüş
Bu iki kişi
Biri erkek, biri dişi
Az gitmişler,
Uz gitmişler
Bir de arkalarını dönüp
Bakmışlar ki
Bir arpa boyu yol gitmişler.
Fügen Yılmaz
08.12.1996