ne ölümler gördüm
gerçek bir sokağın telaşında yitip
karanlığa uzun soluklu öpücükler kondurdular...
veremli yastığımın başucuna konduğunda serçe
düşündüm...
ilkbaharı okşayıp buluta sardılar...
öyle ölümlerdi işte
yangın avluların çok eski köşelerinde
birbirlerinden kaçtılar...
belki sorumsuzlardı sorulara
keder sözcüğünden ucuz cümleler kurarken
akşamcı şairleri
dövüştüler, tümcelerin yokluğunda karanlıklarda
kimselerin bilmediği giz değildi ve
hiç kimseler, sadece düşünmemişti
bir giz varsa ölüm değil,
şiirdi...
ne ölümler gördüm
aşktan kaçarken virgüle tutundular
ağızlarında şuursuz küfürlerdi
ve hep zavallıydılar
ne ölümler gördüm
altı üsütü bir ayrılık kadar basittiler...