ne vakit seni düşünsem bir masal uçuşur başımda
içinde binlerce kelime seni bana anlatır
bir türkü çığırır gece odamın duvarlarını pembeye çalar
içine çeker kendisini türkü demlenir renginde
ne vakit seni düşünsem taşımın toprağımın titremesi azar
tozuna karışan bir düzine isyan işkence çeker
gece gündüz ipek giysiler seçer birbirini izler
yanlış doğru her ne varsa dört bir eksenimde halay çeker
ne vakit seni düşünsem başıma çiviler çakan yalnızlığım
taklalar atarak zemine düşer bir bukalemun gibi kaçar
yağmur duasına gönderdiğim duygularım sevinç çığlıklarıyla bana döner
şifası bir tatlı buseyle sızlayan kemiklerimi ovmaya başlar
ne vakit seni düşünsem uçup gider içimdeki cenaze havası
seni gören gözlerim bir nefis ziyafet çeker bakışlarının tadında
mutluluğun gölgesine sere serpe uzansam senli düşlere
kozasından yeni çıkan ipekböcegi gibi sonsuzluğa şaha kalkan bakış tarzım değişir
ne vakit seni düşünsem sımsıkı tuttuğum karamsarlığım
buğday tanelerine dönüşür avuçlarımda attığım her adımda tane tane düşer
inançlarımı dağıtan azgın dalgalar ayaklarıma vurdukça
dilimden dökülen her kelimenin hecesi tırnağıyla ezer
ne vakit seni düşünsem kalemimden bir damla mürekkep akar kalbime
duvar örgülü çehreni öpsem gül yüzün gözümün ferine akar.
Sevdambeyaz
Sevda Gencer.....
28.04.2011