“ 10 Kasım törenlerinde sap gibi dikilmeye ( Saygı duruşundan söz ediliyor.) gerek yok.” diyenler.
“1 0 Kasım törenlerine, içimiz kan ağlasa da MECBURİYETTEN katılıyoruz.” diyenler ve böyle diyenlere sahip çıkanlar.
İnsanların özel hayatına saldıranlar, telefonlarını dinlemek suretiyle mahremine girenler; başta yargı mensupları olmak üzere, istedikleri kişilerin telefonunu dinleme emri verenler.
Çok işlek bir yola, güya sürücüleri uyarmak için “ İçki öldürür.” afişini , Atatürk’ ün fotoğrafıyla yan yana koyanlar.
“ Altı aydır beni de dinlemişler.” diyerek ( sayın başbakanımız), devletin aczini itiraf edenler.
“Sayın Öcalan! ” diyenler( başbakanımız).
Şehit askerlerimizden “ kelle” diye söz edenler( başbakanımız).
Yerel seçimlerde; “ Bizimle uyum içinde çalışacak, projelerini Ankara'dan geçirebilecek belediye başkan adaylarını seçin.” diyerek; halkın seçme özgürlüğüne ipotek koyanlar ve böylece ” AKP’ li olmayan belediye başkanı seçerseniz, bizden size kuruş yardım gelmez.” demek isteyenler( Mehmet Ali Şahin).
Şeriatla yönetilen ülkelerin devlet başkanlarını, ülkemizde krallar gibi karşılayanlar ; hatta ve hatta ayağına gidenler.
Dağdan inen PKK’ lılar için seyyar mahkeme kuranlar.
Dağdan inen PKK’ lıların şovuna önce izin verip, sonra da suçu DTP’ye atanlar.
“Atam izindeyiz ! ” pankartını açanlara ithafen, “ Onlar izinde, biz çalışıyoruz.” deyip; aslında Atatürk’ ün izinde yürümeyi reddettiklerini itiraf edenler.
Rauf Denktaş için; “ Artık onun işi bitti.” diyenler ( Başbakan.).
Ülkenin varını- yoğunu “ özelleştirme ” adı altında yabancılara satanlar.
Türkiye Cumhuriyetini, Ilımlı İslâm Modeline dönüştürmek isteyenler.
Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına, 10 Kasım Atatürk’ü Anma Törenlerine çeşitli bahanelerle katılmayanlar; bu tarihlerde yurt dışı gezilerine gidenler.
Milli Bayramlarda; bayram kutlamalarına alternatif dini etkinlikler ( ilahi okuma yarışması, semazen gösterisi, Kuran’ ı Kerim okuma yarışması)düzenleyenler.
Vatandaş ay sonunu getiremez durumda iken, çocukları genç yaşta büyük ve ünlü işadamı olanlar; gemi, gazete, fabrika vs. sahibi olan siyasiler.
“ Laiklik elden gidiyor diyorlar. Halk laikliği istemezse, tabii ki gidecek.” diyenler.
Önce, bu kişilerin istifa etmesi gerekir ki, sıra Onur Öymen’e gelsin.