Osteoporoz ( Kemik Erimesi )

İnsan ömrünün uzamasıyla birlikte, osteoporoz (kemik erimesi) önemli bir sağlık sorunu haline gelmiştir

yazı resim

İnsan ömrünün uzamasıyla birlikte, osteoporoz önemli bir sağlık sorunu haline gelmiştir. Osteoporoz, gerçekten de sakatlık ve ölümlere yol açabilen sonuçlarıyla, yaşlanan toplumların üzerinde durulması gereken ve gittikçe de önem kazanan bir sağlık sorunu olmuştur. Amerika Birleşik Devletlerinde, kadınların yıllık sağlık harcamalarının yaklaşık 13 milyar doları bu hastalığa harcanmaktadır. Bu miktar göğüs ve jinekolojik kanserlere harcanan miktardan daha yüksektir.

Ülkemizde osteoporozla ilgili sağlıklı istatistiki veriler mevcut değildir. Ayrıca toplumun genel olarak konuyla ilgili bilgi ve eğitim düzeyi de yetersizdir. Son yıllarda kemik yoğunluğu ölçüm cihazlarının yaygın kullanıma girmesiyle hastalığın tanı ve takibi kolaylaşmıştır. Aynı şekilde hastalığın tedavisi amacıyla çeşitli ilaçlar gündeme girmektedir.
Bu yazıda, çağın gittikçe daha da güncelleşen hastalığı, osteoporoz hakkında bazı temel bilgiler vermeye çalışacağım.

Osteoporoz, " kemik dokusunun azalması, mikro yapısının bozulması, kırılganlığının artması ve kırığa yatkınlıkla karakterize metabolik bir hastalık olarak tanımlanabilir.

Günümüzde osteoporoz DEXA ( Dual enerji X-ray absorbsiyometre) yöntemiyle elde edilen sonuçlara dayanılarak Dünya Osteoporoz Kongresindeki konsensusa göre tanımlanmıştır. Buna göre kişilerin kemik yoğunluğu bu metodla ölçülür ve genç popülasyonun kemik yoğunluğuyla karşılaştırılır. Genç popülasyonun ortalama kemik yoğunluğundan standart sapmasının derecesine göre, osteoporozun derecesi kategorize edilir. Buna göre genç popülasyondan 1 standart sapmaya kadar olan değerler normal, -1 ile 2-5 arası osteopeni, -2,5 dan daha düşük değerlere osteoporoz , -2,5 standart sapmayla beraber osteoporotik bir kırığın bulunması ise yerleşmiş osteoporoz olarak adlandırılır.

Osteoporotik risk faktörleri çok çeşitli olmakla birlikte şu şekilde sıralanabilir:

1-İleri yaş
2-Kadın cinsiyet
3-Erken menopoz
4-Beyaz ırk
5-Düşük vücut kitlesi ( &lt 19 )
6-Sigara içimi
7-Hareketsiz yaşam tarzı
8-Güneş görmeme
9-Aşırı alkol
10-Aşırı kahve içimi ( Üç fincandan fazla )
11-Annede kalça kırığı öyküsü
12- Kortizon kullanımı

Yukarıda sıralanan risk faktörlerinden sigara içimi, aşırı alkol alımı gibi bazıları değiştirilebilen risk faktörleridir. Buna karşılık ırk, cinsiyet, yaşlanma gibi faktörlere etkili olunamaktadır.

Osteoporoz aslında sessiz ve sinsi bir hastalıktır. Bir kırık ortaya çıkana kadar hiçbir şikayete yol açmayabilir. Sırt ve bel ağrıları omurlardaki mikrokırıklara bağlıdır. Omurların çökmesi sonucu boy kısalması ve ileri dönemlerde kamburluk, karnın öne doğru çıkması, sırt derisinin katlanması, bu hastalığın belli başlı klinik bulgularını oluşturur.

Hastalığın tanısı için yukarıda bahsedilen DEXA cihazıyla kemik mineral yoğunluğu ölçülür. Bu ölçüm için gerekli endikasyonlar şunlardır.

1-Östrojen yetersizliği durumları ( Menstruasyon görmeme, erken menopoz)
2-65 yaşın üstünde olma (kadınlar)
3-Erişkin yaşta küçük travmalarla kırık oluşması ( Özellikle kalça, omurga, önkol)
4-Kortizon kullanımı
5-Tedavi etkinliğini değerlendirmek için ( Tedavi başlangıcından 1 yıl sonra )

Osteoporozdan korunmak için, özellikle doruk kemik kitlesinin oluştuğu bebeklik, çocukluk, adolesans, genç erişkin dönemlerinde kalsiyum ve D vitamininden yeterli beslenmenin sağlanması, risk faktörlerinin saptanarak bunlardan kaçınılması gerekir.

Başa Dön