OTURMUŞUM İSTANBULA KARŞI
Oturmuşum sahilde yılların yorgunluğunu taşıyan bir bedenle bir bankın üzerine
Oturmuşum da güzelliğinden habersiz İstanbula şiirler yazıyorum
Önümde güneşle birlikte yükselen boğazı görüyorum
Geçen gemilerde kaybettiğim çocukluğumu hatırlıyorum
Havanın kokusunu ciğerlerime kadar çekip
İçimde büyüyen İstanbulu hissediyorum
Martılar vapurların ardında geçiriyorlar kısa ömürlerini
Balıkçılar salınan denizde arıyorlar nasiplerini
Ben ise elimde sigaram aklımda sevdiğimin hayaliyle
Dalıyorum içinde İstanbul ve sevdiğimin olduğu düşlere
Ardımda neyin kaldığını umursamadan
İstanbulun gölgesinde izliyorum güneşin batışını
Şu an sevdiğimin yanımda olmasını çokça istesem de
Sigaramın dumanında kaybediyordum
Sevdiğimin deniz mavisi gözlerinde kendimi
Ama karşımda duran İstanbul tablosunda buluyorum
Sevdiğime söyleyemediğim güzel kelamları
Ve o güzel kelamlarla beyaz bir kağıdı okunur, tarihe kazınır yapıyorum
İstanbulun bu puslu gecesinde içinde senin olmadığın sahili terk edip
Gidiyorum İstanbulun arka sokaklarına
Kaderimin ne olacağını beni hangi ölümün karşılayacağını bilmeden
Aklımda İstanbul yüreğimde İstanbuldan güzel olan senle birlikte
İstanbulun havasında seni içime çekip
Karışıyorum anlatamadıklarımla birlikte
Bu karanlık gece de bana kucak açan İstanbula...
] ]