"Yarınki gazetede ne yazıyorsa, bugünkü gazetede de aşağı yukarı aynısı yazıyordur." — Mark Twain (Kurgusal)"

yazı resim

Gün bitiyor
Değişen mevsimin dalında kalan yaprakları gibi,
Birer birer düşüyor zaman ayak dibime
Seni anlıkta olsa görebilir miyim?düşüncesiyle,
Ağır kaldırım taşlarını sayarak
Unutmaya çalışıyorum zamanı.

Özlemeyi beklemeyi öylesine sindirdim ki içime,
Bağıra çağıra
Bazen kendiliğinden akıpta giden
Bir nağme fısıltısında
Dilemek istiyorum seni.

“Hayal bu ya;
Çok gece işittiğim ayak seslerini
Senin adımların olsa keşkelerine boğdum ben.”

Gözlerimi
Hafızamda kalanınla sakladım uykularıma
Uykularım gece sancılarına düşerken.
Yüzünde saldığım yelkenlileri,
Deli fırtınalarımda kaybettiğimde
Çok oldu benim.

Baktığın her bir fotoğraf karesinde
Çözmeye çalıştım seni,
Dalgın bakışlarına kazınan
Suskun acıları dillendirdim.
Uzaklarda aradığın,
Galip geldiğin acılarının yüzüne bıraktığı
Silik geçmiş izlerinde.

Gelseydin,
Yanımda olsaydın,
Elimi tutsaydın,
Seni anlatacaktım sen dinleyecektin.
Ama yoksun,
Yorgunum,
Yoksun durgunum.

Şimdi?
Sıra sende
Söz savunmanın…

KİTAP İZLERİ

Peri Gazozu

Ercan Kesal

Ercan Kesal’ın Hafıza Sandığından Sızanlar: "Peri Gazozu" Üzerine Bir Değerlendirme Ercan Kesal, Türkiye'nin sanat sahnesinde ender rastlanan, çok yönlü bir figür. Onu sinemadan bir oyuncu,
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön