Paramparçayım

yazı resim

çocukluk tazeliğinden gelmiş
düşlerimiz vardı
aydınlığa doğru uzanan

bekleyişlerin hırçınlığıydı
senden bana
benden sana
uzanan..
ağaçlar anladı lisanımızı
mevsimler anladı
gülüp geçtiler..
sessiz gitmelere kalmış
kalbimin kapısı
kendi boşluğuna düştü
çırılçıplak

yitirilme şansını kaybetmemiş
yarım yamalak vedalar çizdik.
ince uzun
kara yağız geceler
değdi tenime
uzaklığına uzattığım
gözlerime dev gibi görünen
gözyaşlarımı çoğalttım
suya doymak nedir bilmeyen
susuz karanlığına bıraktım

aşk tablomuz
son fırça darbesini öfkeyle aldı elimizden
gel gizlice!
aşk!!
kendisini sorguluyor
içim sıkılıyor,
nefesim karamsarlık kokuyor
günbatımı güneş
yalın ayak kaçıyor
burnumda eylül kokusu
eğilmiş doğa
boynu bükük
kurban

seni düşündükçe
uzaklaşıyorum kendimden
bir yanım yarım
bir yanım deniz hırçınlığı
kıyılarımda

uzakların sesi!
sabahın ilk saatlerinde
yeniden çık yola;
gözlerin düşmesin kaldırımlara
akşam konaklaya dursun şehrimin üstüne
sen gel!
tebessümü yarım
dudak ucuma

kanatlarımıza değdi saçmalıklar
yol dediğin böyle olmaz
çukurlar doldurulmadan geçilmez
ağlasam
karaya vurur bakışlarım
boğazımda bekleyişler
balık kılçığı kadar
acıyla batar..
kara topraklı mezarlık içimiz
iyi kötü ne varsa
mezar taşlarımızda
kesilen yağmurlar hızlansın üstümüzde
adın her taşımın üstünde
parantez içinde

kolay mı sandın
balta girmemiş düşünce karanlıklarını
aydınlığa kavusturmayı
zaman!
mayası bozuk mesafeye
aldırış etmedi
topla bütün benli yaşamını
iki kaşımın arasında kurduğum köprüden
hiçbirşey düşünmeden
git!
son sözün ağzında kalsın
unutma ki;
kalbine dipten badana çeksen de
sükuta teslim olsan da
ben senin çenenin yorgunluğundayım
an be an;
ben senin sustuğun noktadayım

içim dar olsa da
yeni yetme değil şiirlerim
tadı tuzu
hayattan
sensizlikten
yoksun
payıma düşen hayalimdeki geçişlerin
git başımdan desem
kalemimi titrerip te geçersin
açlıktan kudurmuş bir köpeğin
ağzından fırlayıp kaçamayacak kadar
kupkuru bir kemik parçası gibiyim
yeniksin!!
yenikliğin kadar
çaresiz yenikliğim
sert asi bir karanlığa gömüldü
aşkın yüzü

at imzanı ayrılığa
besmele çekip yürüt endamını
tükür avuçlarına
yapış küreklerine
geç kalmış sonun
vur gitsin şah damarından
paramparça dağılsın
yolun açık olsun

aşk!!
sana bittiğim yerde
paramparçayım
bir denizim kaldı
etrafımda
süt liman

SEVDA GENCER.......
04/09/2011.................

Başa Dön