biliyorum
bir daha o rüzgar esmeyecek
susacak
ve bir daha tabiata bir şarkı fısıldamayacak
oysa yalnızlığımı söküp atmıştı
içimdeki
yüreğimdeki uçurtma
rüzgarla yol almıştı
şimdi söyleyin bana
uçurtma uçmadıktan sonra
özgürlüğünü nasıl hisseder demlerinde
sen bana güldün
çok güzel güldün
atlı karınca gibi yanından döndüm
senden sonra gittiğimiz yerlere gittim
tek başıma
bir başıma
etrafta sen aradı gözlerim
defterin üstü tozlu
üstünden asırlar geçti senin için
ama benim için
herşey daha dündü
rüzgarım oldun benim
sesini dinlemeyi sevdim
başkalarına fısıldayacaksın artık
beni karanlığa gömüp
ebediyen
edebe yolum var
seninle
ebede gitmeyen
bir rüzgar vardı
bana fısıldardı
en içten
kimsesizce
dinlemeyi sevdim onu
paramparça ederdi
çaresizliğimi
uçurtmalarım vardı içimde
sesiyle
yüreğimden uçurduğum
asırlar geçti üzerinden
senin için
benim içinse herşey dündü
çaresizce ağlarken buldum kendimi
günlerce
saatlerce
beni nasıl bir başına koyduğunu bilmeden
içimden gitti
ben
kendimden gittim
hep fısıldamak istedim
sesimle
yüreğine
beni sahiplenmedi
acısı kaldı içimde
öfkesiyle
herşey bitti
o gitmedi
hala içimden
ne uzunmuş yollar
yüreğimdeki yolları bitiremedi
bu yüzden enkaz orası
şimdi başkalarına fısıldayacak
rüzgarım
başkalarının uçurtmaları uçacak
rüzgar dinesiye...